Aile mahkemelerinin kuruluşundan itibaren boşanma davalarında hukuka aykırı ve hukuka uygun delille ispat tartışması mahkemelerde sürmektedir.
Hukuk yargılamasında ispatla yükümlü olan kişi iddiasını ispat edecek ancak bu iddiasını hukuka uygun şekilde ispat edecektir. Özellikle delilleri hukuka uygun şekilde toplayacak yahut toplanmasını talep edecektir. Ancak yıllar içerisinde hukuka aykırı delillerle taraflar iddiasını ispat etmeye çalışmış ve bunun sonucunda ilk derece mahkemelerinde ve üst derece yargı mercilerinde birbirinden farklı ve bazen çelişkili diyebileceğimiz kararlar ortaya çıkmıştır.
2011 yılında yürülüğe giren Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda hukuka aykırı delil konusunda ilk kez düzenleme yapılmıştır. HMK 182/2 “Hukuka aykırı olarak elde edilmiş deliller, mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınamaz” denmiştir.
Yargıtay Kararlarında Hukuka Aykırı Kabul Edilen Delillerden Bazıları
Yargıtay tarafından son yıllarda hukuka aykırı kabul edilen delillerden bazıları şunlardır;
Telefona yüklenen casus program ile karşı tarafın 3.kişilerle yapmış olduğu telefon görüşmeleri ve mesajlaşmalarının kaydı,
Dedektif veya diğer eşin hareketlerini izleyen birinin elde ettiği görüntü veya ses kayıtları,
Müşterek konuta, diğer eşin haberi olmaksızın yerleştirilen ses veya görüntü kayıt cihazının kaydettiği ses veya görüntü kayıtları,
Diğer eşin haberi olmaksızın gizlice kaydedilen ses kayıtları,
Elektronik iletilerin (e-mail) gizlice okunarak elde edilen bilgilerin mahkemeye sunulması,
Facebook, instagram gibi sosyal medya uygulamalarından, herkese açık olmayan fotoğraf ve videoların gizlice alınması..
Yargıtay Kararlarında Hukuka Aykırı Delilin İncelenmesi
‘Sanığın, boşanma aşamasında olduğu eşi katılanın facebook adresine girip katılanın mesajlaşma içeriklerini alarak aralarında devam eden boşanma davasına delil olarak sunduğu iddia ve kabul edilen olayda Katılanın tarafı olduğu mesajlaşma içeriklerini üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın katılanın güven sarsıcı olumsuz tutum ve davranışlarını ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket etme bilinciyle davranmadığı gözetildiğinde atılı suçların yasal unsurlarının oluşmaması nedeniyle CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraat kararı verilmesi’ gerektiğine Yargıtay 12. Ceza Daires E.17/6312 K. 18/3603 T. 28.03.2018
‘Eşi olan katılanın müşterek çocuklarının sağlığını olumsuz yönde etkileyecek davranışlar içerisinde bulunduğundan kuşkulanan sanığın, kullanmakta oldukları sabit telefona, katılanın bilgisi ve rızası dışında, ses kayıt cihazı yerleştirerek, katılanın başka kişilerle yaptığı telefon görüşmelerini kaydedip, elde ettiği kayıtlardan oluşturduğu CD'yi, katılan tarafından aleyhine açılan ve Ankara 1. Aile Mahkemesinde görülmekte olan boşanma davasına delil olarak sunduğunun iddia edilmesi karşısında eylemlerinin, 5237 sayılı TCK'nın 132/1-2. cümlesinde ve aynı Kanunun 132/2. maddesinde düzenlenen haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilmesi’ gerektiğine Yargıtay 12.Ceza Dairesi E.12/19077 K. 2012/20417 T. 02.10.2012
Sonuç itibariyle hukuk yargılamasında iddiasını ispatla yükümlü olan taraf bu iddiasını hukuk sınırları içerisinde ve meşru vasıtalarla ispat etmek zorundadır. Hukuka aykırı delillerle ispata izin verilmesi ise sosyal hayat içerisinde ve evlilik birliğinde olmayan bir delilin üretilmesine kadar varan hukuka aykırılıkların önünü açabileceği için oldukça tehlikelidir.